Yaratılmışların en şereflisi (Eşref-i Mahlukat)
olan insanlara acaba iş dünyası yeterince değer veriyor mu? Hasbelkader çok da
isim yapmamış olan bir üniversite bitirdiniz, yetenek ve deneyimlerinize
yenilerini katmak ve kişisel gelişiminiz adına birçok kursa gittiniz, eğitimlere
katıldınız, sertifikalar ve diplomalar aldınız. Tonlarca bilimsel makale, kitap
,dergi okudunuz. Kendinizi imkanlar dahilinde geliştirmek için çok çaba
sarf ettiniz.
İş deneyimi olarak da birkaç küçük işletmede deneyim sahibi oldunuz ve cv'nize de o firmaları yazdınız. Ancak bu sizi asla tatmin etmiyordu. Onca alınan eğitim, kurs, sertifika, okunan kitaplar, gidilen seminerler ve eğitimler sizin çok daha iyi firmalarda olmanıza vesile olmalıydı. Bu durum içinizde sizi kemiren ve psikolojinizi de yıpratan bir düşünceye dönüşüyordu.
İş deneyimi olarak da birkaç küçük işletmede deneyim sahibi oldunuz ve cv'nize de o firmaları yazdınız. Ancak bu sizi asla tatmin etmiyordu. Onca alınan eğitim, kurs, sertifika, okunan kitaplar, gidilen seminerler ve eğitimler sizin çok daha iyi firmalarda olmanıza vesile olmalıydı. Bu durum içinizde sizi kemiren ve psikolojinizi de yıpratan bir düşünceye dönüşüyordu.
Bunun için güzel
bir cv hazırlayıp firmalara başvuru yapmanızdan başka çareniz yoktu. Tanınmış
kariyer portallarında özgeçmiş oluşturdunuz ve hepsinde iş başvuruları yapmaya
başladınız. Portaldaki firmaları zamanla ezberlemeye başladınız. Çünkü her gün
mesainizi iş başvurusu yaparak oralarda geçiriyordunuz. Yetmedi
danışmanlık firmalarına cv bıraktınız,eşinize dostunuza iş aradığınızı
söylediniz. Aradan aylar geçti hiçbir yerden ses çıkmadı.
Onca eğitimi ben neden
aldım ki sanki? İlkokuldan sonra bir berber dükkanına çırak olarak girseydim
hiç değilse şimdi berber olmuş ,dükkan bile açmıştım modunda düşüncelere
daldınız. Geçen süre zarfında özgüveninizin de eskisine oranla daha bir
gerilediğini, psikolojinizin de aynı durumda olmadığını fark ettiniz. Neden kimse
size iş vermiyordu?Alınan onca eğitim çöpe atılıp, sıfırdan bir mesleğe mi
başlanmalıydı?
Artık yaş olarak ta ilerlediğiniz için bu da pek mümkün görünmüyordu. Oysa
ki üniversite de çok başarılı idiniz. Çevrenizde de sevilen bir insansınız, neden
iş bulamıyorsunuz? Bu sorunun cevabı işletmelerin eğitim ve bilginize değer
vermeyişi miydi? Oysa size bir şans verilseydi belki de kurumun en başarılı insanlarından
biri olacaktınız. Ama bu şans size verilmedi.
Araştıran, üreten, sorgulayan, bilgili ve dolu tavrınız belki de sıradan, ne denirse
yapacak, düşünce ve fikir üretmeyen bir eleman arayışında olan ik yöneticisini
korkutmuş olabilir miydi?
Bu yazıyı okurken,"Hadi canım,bu kadar eğitim almış ve
kendisini yetiştirmiş bir kişiyi ik neden fark edemez?" dediğinizi duyar
gibiyim. İşte benim bu yazıyı kaleme almama sebep olan etken tam da bu
düşünceniz! Evet ik böyle insanları zaman zaman fark edemiyor ve mülakatlarda
incir çekirdeğini doldurmayacak bahanelerle eleme yapabiliyor.
Adayın bilgili ve kendine güvenli olması, İK ve ilgili birim yöneticilerini zaman zaman tedirgin edebiliyor. Bu tedirginliğin altında yatan sebep "Acaba beni yerimden eder mi?" düşüncesidir.
Çevremde bu ve benzeri vakaları yaşayan insanların olması, her şeyden
önce beni bir İK'cı olarak son derece üzüyor. İnsan kaynakları adayları objektif
kriterlere göre ve yetkinlik bazlı olarak değerlendirmeli düşüncesi ile hiç de
bağdaşmayan bu tavır, iş dünyasında nice yeteneklerin heba olup gitmesine neden
olmaktadır.
Bilgili ve kendini yetiştirmiş insanlardan korkmayın! Onlar sizi yerlerinden etmek için değil, bir işe ihtiyacı olduğu için firmanıza başvuru yapıyor ve istekleri de sadece geçimlerini sağlayacak bir iş bulabilmek.
Bilgili ve kendini yetiştirmiş insanlardan korkmayın! Onlar sizi yerlerinden etmek için değil, bir işe ihtiyacı olduğu için firmanıza başvuru yapıyor ve istekleri de sadece geçimlerini sağlayacak bir iş bulabilmek.
Belki
de işletmenin içinden hatırı sayılır bir yönetici araya girdi ve o boş koltuğa İK'nın hiç tasvip etmediği bir aday oturdu ve işe başladı. Dolayısı ile bilgi ve eğitim
yine kaybetti ve torpil hazretleri kazandı!
Bu yazıyı okuduktan sonra bir İK'cı
olarak empati yeteneğinizi konuşturun ve lütfen kendinizi yazıda geçen
karakterin yerine koyun. Bundan sonra yapacağınız mülakatlarda bu tip insanlara
bir şans verin. Kurumunuza değer katan, bilgili ve yetişmiş birini işe alın! Hem işinizi doğru yapmış, hem de
vicdanen rahat olacaksınız.