Uzun zamandır insan kaynakları ile ilgili bir yazı yazmıyordum fakat yakın bir arkadaşımın ısrarı üzerine bu yazıyı kaleme almak istedim. Öncelikle yazıma Manna ( Ormus ) Ne demek? ve neye yarar? onu izah ederek başlayım isterseniz.
Yâ Musa! Allah’ı apaçık görmedikçe sana inanmayacağız.” demiştiniz de, gözleriniz göre göre sizi yıldırım çarpmıştı. Ölümünüzden sonra, şükredersiniz diye sizi tekrar diriltmiştik. Bulutla sizi gölgelendirdik, kudret helvası ve bıldırcın indirdik, (Verdiğimiz rızıkların iyi ve güzel olanlarından yiyin) dedik. Onlar bize değil, fakat kendilerine yazık ediyorlardı. Bakara 2/57
Bir çok İslam alimine göre Ayette bahsedilen kuvvet helvası mannadır. Çölde bulunulan 40 yıllık bir zaman diliminde bu nimetten HZ Musa’nın kavmi yararlanmıştır. Ancak mannanın hikayesi daha da eskilere dayanır. Bazı araştırmacılara göre manna ilk olarak kayıp kıta MU’da keşfedilmiştir. İsmi de Mu-nnadır. Yani Mu’nin içeceği. 1904 Yılında Mısır bilimciler Sina yarım adasında yeni bir sefere çıkar ve 2070 metrede bir tapınak keşfederler. Tapınağın bir bölümü açığa inşa edilmişken diğer yarısı ise arkasında bulunan bir dağın içerisine oyulmuştur. Tapınakta yapılan araştırmalar esnasın da bir kabın içerisin de garip bir toz bulunur. Toza yapılan daha kapsamlı incelemeler de bu tozun o güne kadar hep anlatılan ancak varlığı ispat edilemeyen manna olduğu anlaşıldı.
Manna eski Mezapotamya medeniyetlerinde Şamanna olarak bilinirdi. Antik Mısır’da rölyeflerden bu iksiri Firavunların ve soyluların kullandığı bilinmektedir. Ayrıca yine Eski Mısır da İnsiyeler isimli bir tarikat müritlerine kademe atlattırıp rahip sınıfına çıkartabilmek için; Onları taş bir tabuta kapatır çok az sebze ve manna ile besler sadece özel ihtiyaçlarını gidermesi için tabuttan çıkartarak 2 yıllık bir ruhsal evrime tabii tutardı. 2. Yılın sonunda eğitimi tamamlayan kişi artık her istediğin de Astral seyahate çıkabilir ve ruhsal varlıklar ile iletişim kurabilirdi.
Manna altın elementinin belirli bir şekilde yakılarak elektriğinde dahil olduğu çeşitli karmaşık kimyasal işlemler ile elde edilen monoatomik beyaz bir tozdur. Bu beyaz toz yüksek devirli altın ve platin grubu metallerden oluşur ve dünya’da bilinen en iletken maddedir. Manna kullanımına başlanmadan önce 40 günlük hayvansal ürünlerin yenmediği özel bir diyet uygulanır. Sonra düzenli olarak kullanımı neticesin de Kanseri yok etmek, kötü huylu tümörleri ortadan kaldırmak, beynin çok daha fazla nöron üreterek daha fazla çalışmasını sağlamak, 6. His’i açıp istenildiğinde belirli bir konuda transa geçebilmek gibi temel özelliklerinin yanı sıra daha başkaca bir çok hastalığa iyi gelmektedir. Manna ;"Monoatomik" yapıda bir madde olduğundan bir şişeye konduğunda şişenin dışına çıkmaktadır. Ancak su ile dulu bir şişede muhafazası mümkün olmaktadır. Manna’nın etkileri hakkında bildiklerimiz sadece buz dağının görünen yüzüdür. Bu sırlarla dolu altın tozunun bilinmeyen bir çok işlevi daha vardır.
Şimdi bu yazılanların İK ile ne ilgisi var? dediğinizi duyar gibiyim. Yazıda da belirtildiği üzere Manna çok özel bir madde ve gizli bir formül ile yapılmaktadır. Bu gizli formülün insan beyninde ve vücudunda bir takım önemli tesirleri olduğundan ve 6. hissi ve beyin kapasitesini arttırdığından bahsedilmektedir. Dolayısı ile bu özel ve gizli maddeden hareket ile insan kaynakları çalışanlarının işlerini yaparken sanki manna içmiş bir kişide olduğu gibi tüm algıları açık olarak minimum hata ile mülakat yapmaları ve doğru insanı işe almaları fikri bende belirdi ve espri ile karışık bu yazıyı kaleme almak istedim. :) İnsan Kaynakları çalışanları, daha önce birçok yazımda da belirttiğim üzere kendilerini her yönden geliştirmiş ve şirketi temsil edebilecek kapasitede olmalıdır. Özellikle İK'nın "İşe Alım" yani mülakat kısmında yaptığı hataları, sosyal medya üzerinden paylaşan adaylar sayesinde hemen hemen her gün okumaktayız.
Hal böyle iken, İK çalışanları kendilerini yenileyerek, tıpkı "Manna" maddesinin tanımında da belirtildiği gibi tam kapasite ile doğru analiz yaparak ve doğru insanı işe alma konusunda minimum hata ile çalışma yapmalıdır. ( İK çalışanları manna içsin demiyorum tabi :) zaten bulmaları da oldukça zor, üstelik de pahalıdır. ) Yukarıda da belirtildiği üzere manna, monoatomik yapıda bir madde olduğu için, toz halinde bir şişeye konulduğunda madde şişenin dışına çıkmaktadır. Yani manna çok özel bir formda olduğu için adeta kabuğunu kırarak dışarıya çıkıyor. Maddenin bu özelliğini İK ya uyarlarsak, İK kendisini sürekli geliştirip yenilemelidir. Algı ve bilgi olarak yerinde saymamalıdır.
Dolayısı ile işletmeye davet edilen adaylar iyi analiz edilmeli ve sadece CV sinde marka bir yerde deneyim yapmış diye aday, hak etmediği halde işe alınmamalıdır. Yazımı şu cümle ile sonlandırmak istiyorum. Tıpkı manna gibi şişenin dışına çıkmak sizin elinizde!Diğer tüm İK cılardan kalitenizi ve farkınızı ortaya koyun! ve sıradan biri olmayın. Alaattin'in sihirli lambasında olduğu gibi şişenin içinde " Cin" gibi biri var ancak hapsolmuş şekilde duruyor. Zekanızı ve algılarınızı açık tutun! Belirli şeyleri algılamak ve hissetmek için Manna içmenize gerek yok! :) Yapacağınız şey çok basit! Sadece mülakatlarda şişenin dışına çıkın ve dışarıdaki dünyayı keşfedin!
Mesut YÜKSEL
Kaynak: Manna ile ilgili kaynak www.kultbilgi.com
2 yorum:
Elinize sağlık Mesut Bey. Hem bilgilendirici, hem de düşündürücü bir yazı olmuş. İşe alımlarda yeni yöntemlere geçilmesi ve adaylarla daha güçlü iletişim kurulması gerekiyor.
Yorum Gönder