İnsan olmanın getirdiği en önemli hususların başında karşımızdaki insanlarla kurduğumuz samimiyet ilişkisi gelmektedir. Samimiyet kavramı ile cıvıklık ve yapaylık arasında ince bir çizgi bulunmaktadır. Bu çizgiyi muhafaza ederek ilişkilerinde yapmacıklıktan uzak sıcak ve samimi bir havada iletişim kurabilme becerisi her insanda bulunmayan bir özellik.
Günümüzde etrafınızdaki arkadaşlarınıza dostlarınıza bir bakın? sizinle neden samimi bir ilişki içerisindeler? toplumsal statünüz iyi olduğu için yada iyi bir işiniz olduğu için olabilir mi acaba? yada ticari bir ilişki içerisinde olduğunuz insanlarla ilişkilerinizi düşünün? arada bir çıkar ilişkisi söz konusu olduğu için aslında sizi bağlayan kavram "çıkar" olmaktadır.
Dolayısı ile genelde çok eski arkadaşlıklar ve dostluklar hariç (Onlarda bile zaman zaman çıkar egemen olmaktadır) sizden bir çıkarı olmayan insanlar sizinle samimi bir ilişki içerisinde olmak istemiyorlar. Bırakın bir ilişki içerisinde olmayı size selam dahi vermeyi bir külfet olarak görüyorlar. Teknoloji ve yenilikler hızla hayatımıza giriyor ve bizim insan ilişkilerimizi yapaylaştırıyor. Samimiyet gibi güzel bir yaklaşımı insanlar artık çıkara endeksli gösteriyorlar.
Sosyal mecralarda ağımıza toplumsal statüsü güçlü insanları ekliyoruz fakat ikili iletişime girmekten imtina ediyoruz. Facebook, linkedin ve tweetter gibi sosyal ağlarda yüzlerce binlerce bağlantımız bulunuyor ancak bunların kaçı ile yüz yüze iletişim kurabildik? Orada sadece fotoğrafından tanıdığımız ve paylaşımlarından takip ettiğimiz insanlar topluluğu bulunuyor. Yediklerini ,içtiklerini, tuttuğu takımı, ailesini, düşünce yapısını sanal olarak takip ettiğimiz insanlar topluluğu.
Oysa hiçbirisi ile boğazda çay içmemin sıcak ve samimi yönünü paylaşmadık. Birlikte aynı yönde yürümedik, soğuğu ve sıcağı hissetmedik, samimi bir sohbeti paylaşmadık. Bu saydıklarımın maddi karşılığı elbette olamaz. Belki de ağımızda bulunan insanların bir çoğu ile çok güzel paylaşımlar içerisinde olabiliriz. Fakat insanlar artık cesur değil ve bağ kurduğu insanlardan da bir çıkar beklemekteler.
İnsan olma erdeminin içerisinde samimiyet ve sıcaklık duyguları da bulunmaktadır. İnsanlar gün geçtikçe yozlaşarak maddiyata endeksli bir hale geldiler. Dolayısı ile her türlü insan ilişkilerimizde çıkarı ön plana aldığımız için yapay ve samimiyetsiz ilişkiler ile yürüyen bir yaşam sürdürüyoruz. En önemlisi karşımızdaki insandan her türlü dürüstlüğü ve samimiyeti bekliyoruz fakat kendimiz çıkarcı ve samimiyetsiz bir biçimde insanlarla bağ kurmaya çalışıyoruz.
Değişime kendimizden başladığımız zaman insanların da bakış açısı değişecek ve herkes kendisine çeki düzen verdiğinde de daha samimi bir iletişim ortamı kendiliğinden gelişecektir. İnsan kendi eksikliklerini bilmediği sürece herkes ona göre hatalı ve yanlış olabilir. Ancak iç görü ve objektif bir biçimde meseleyi değerlendirdiğimizde her türlü değişimin kendimizde başladığının farkına varacağız.
İnsan ilişkilerinizde samimi olun!İnanın herkes en az sizin gibi sizden bunları bekliyor!
Mesut YÜKSEL
1 yorum:
Kalp kırmadan yaşamayı öğrenmek lazım. Sahip olduğu dostların kalbini kıran insan, daha sonra onları çok arıyor. İyi insanları kaybetmemek lazım. Çünkü sayıları az. Empati kurmak çok önemli. Bazen hata yaptığında aynaya bakmak, neden kırdım ben karşımdaki insanı diye kendimize sormak lazım. Egonun esiri olan insanlar bunu yapamıyorlar. Empati kurmayı, karşı tarafı anlamayı seçmek yerine sürekli kalp kırmaya devam ediyorlar.
Yazınız çok güzel. Siz de hep arkadaşlarınıza dostlarınıza sahip çıkın.
Yorum Gönder