22 Aralık 2017 Cuma

KARİYER ŞİİRİ


Okul biter başla işe,
Akıl almaz bu gidişe.
hedeflerin hemen olmaz,
Yeni başladın yarışa.

Asistandın oldun uzman.
Bu basamaklar pek yaman.
Müdürlükte gözün mü var?
Ancak eksik şimdi çaban.

Ah bu hedeflenen kariyer.
Sanki olmuş sana bariyer.
Hedeflenen yer çok uzak,
Hırstan için içini yer.

Zamanla o  koltuktasın.
İşin hakkını vermelisin.
Sakına hiç böbürlenme;
Bir bakmışsın yokluktasın!

Koltuk gider namın kalır,
Makam gider adın kalır.
Kariyer güzeldir amma;
İnsanlık hep  baki kalır!


Mesut Yüksel

LİNKEDİN ŞİİRİ

İş dünyası için açıldın Zamanla face ye evrildin Geyik merkezine  çevrildin LinkedIn Linkedln İşsiz iş arar kimse görmez Görse de kimse iş vermez Özelden mesaja cevap gelmez LinkedIn Linkedln Geçim çok zor iş bulunmaz İşsizken umutsuz olunmaz İş arayan zaten hiç yorulmaz LinkedIn Linkedln İK, CEO ve Yöneticisine CV gönderirler hepsine Dönüş olmaz işsizine LinkedIn Linkedln En önemli şey empati Kazanmak istiyorsan sempati Yaratma işsizde antipati LinkedIn Linkedln Kimseye koltuğu baki kalmaz Damdan düşmeyen seni anlamaz Devran sana hep böyle kalmaz LinkedIn Linkedln Amacı için kullanmayan İşsize çare olmayan Hiçbir şeyi umursamayan LinkedIn, lütfen terkedin! Mesut Yüksel

İNSAN KAYNAKLARI ŞİİRİ



İnsan kaynakları sektörü Koçu mentoru müdürü Ha bire özgeçmiş ayıklar Uygular hep prosedürü Mülakat yapmaktır işi Çağırır onlarca kişi Adayı beğenmezse Çekiverir hemen fişi Onlarca soru sorar Adayı terletir yorar Mülakatı bitirince Elini sıkar uğurlar Değişik cv ler önünde Kiminin tebessüm yüzünde Kimi t-shirt ile foto çektirmiş Kimi siyah gözlük gözünde Seç tecrübe ve yeteneği Adaya sun iş seçeneği Herkes ile tatlı konuş Desinler bir bal peteği Sen İK sın adalet işinin temeli Hak etmeyeni seçene ne demeli? Ah almak sana hep eziyet gelmeli Bu işi yapan işin hakkını vermeli Mesut Yüksel

17 Kasım 2017 Cuma

İŞ GÜVENLİĞİ UZMANLARINI ARTIK ÜZMEYİN!!




İş güvenliği uzmanlığı mesleği, sizlerinde bildiği üzere bir çok meslekten daha riskli bir meslektir. Bu riski göze alarak onlarca literatür bilgisi, yasa ve yönetmelik maddesini öğrenen uzmanların tek bir hedefi vardır. Sizce o hedef nedir? Elbette görev yaptığı iş sahasında herhangi bir iş kazası yaşanmamasını sağlayarak insan yaşamına hizmet etmektir.

İş güvenliği uzmanları mevcut yasa ve yönetmelik hükümlerine göre işverenlere rehberlik ve danışmanlık hizmeti vermektedir. Herhangi bir iş kazasında iş güvenliği uzmanı önceden gerekli bildirimleri işverene yaptı ise burada direkt işveren sorumludur. Oysa uygulamada durumun böyle olmadığını, en son Bursa'da yaşanan bir iş kazası neticesinde bir meslektaşımızın hapse atılması ile görmüş olduk. Peki neden böyle oluyor? 

Yasa ve yönetmelik açık ve net bir şekilde uzmanın işverene "rehberlik ve danışmanlık" hizmeti verdiğini ifade ediyorken, neden mahkemeler uzmanları suçlu ilan edip hapse gönderiyor? Burada bence kararı veren hakimin takdir yetkisi devreye giriyor. 6331 sayılı yasayı hukukçularımız yeterince biliyor mu? Burası düşündürücü.

Verilen kararlara baktığımızda, bir şeylerin eksik ve kopuk olduğu sektör çalışanlarınca ifade edilmektedir. Yasal düzenlemeler ile Uzmanlar OSGB, Mahkeme , İşveren ve Müfettiş dörtgenine hapsedilmiş durumda. Uzmanlar adeta bıçak sırtında ve tabiri caizse kelle koltukta işlerini yapıyorlar. Mevcut sistemde çalışan insanların, memnun olduklarını söyleyebilir miyiz?

O halde kimsenin memnun olmadığı bu sistem daha ne kadar böyle sürüp gidecek? Sistemin ve sektörün artık tıkanma noktasına geldiği, yaşanan bu örneklerden daha iyi anlaşılmaktadır. Halen uzmanların haklarını savunacak ne bir sendikal faaliyet, ne de bir meslek odası bulunmaktadır.

Dernekleşme şeklinde dağınık bir örgütlenme modeli ile uzmanlar bir çatı altında toplanmaya çalışılsa da, bu örgütlenme şeklinin yasalar nezdinde yetersiz kaldığını görmekteyiz. Yaşanan bunca olumsuz duruma rağmen, iş güvenliği uzmanları haklı mücadelesine devam ederek mesleklerine sahip çıkmaktadır. 

Son derece onurlu ve kutsal bir meslek olan İş Güvenliği Uzmanlığı, elbette yakın zamanda avrupa ve diğer gelişmiş dünya ülkelerinin normlarına yükseltilecek ve uzmanlık mesleği de böylece hak ettiği yere ve saygıya kavuşacaktır.

Mesut YÜKSEL

13 Ekim 2017 Cuma

İK' DA MANNA ( ORMUS ) ETKİSİ


Uzun zamandır insan kaynakları ile ilgili bir yazı yazmıyordum fakat yakın bir arkadaşımın ısrarı üzerine bu yazıyı kaleme almak istedim. Öncelikle yazıma Manna ( Ormus ) Ne demek? ve neye yarar? onu izah ederek başlayım isterseniz.

Yâ Musa! Allah’ı apaçık görmedikçe sana inanmayacağız.” demiştiniz de, gözleriniz göre göre sizi yıldırım çarpmıştı. Ölümünüzden sonra, şükredersiniz diye sizi tekrar diriltmiştik. Bulutla sizi gölgelendirdik, kudret helvası ve bıldırcın indirdik, (Verdiğimiz rızıkların iyi ve güzel olanlarından yiyin) dedik. Onlar bize değil, fakat kendilerine yazık ediyorlardı. Bakara 2/57

Bir çok İslam alimine göre Ayette bahsedilen kuvvet helvası mannadır. Çölde bulunulan 40 yıllık bir zaman diliminde bu nimetten HZ Musa’nın kavmi yararlanmıştır. Ancak mannanın hikayesi daha da eskilere dayanır. Bazı araştırmacılara göre manna ilk olarak kayıp kıta MU’da keşfedilmiştir. İsmi de Mu-nnadır. Yani Mu’nin içeceği. 1904 Yılında Mısır bilimciler Sina yarım adasında yeni bir sefere çıkar ve 2070 metrede bir tapınak keşfederler. Tapınağın bir bölümü açığa inşa edilmişken diğer yarısı ise arkasında bulunan bir dağın içerisine oyulmuştur. Tapınakta yapılan araştırmalar esnasın da bir kabın içerisin de garip bir toz bulunur. Toza yapılan daha kapsamlı incelemeler de bu tozun o güne kadar hep anlatılan ancak varlığı ispat edilemeyen manna olduğu anlaşıldı.
Manna eski Mezapotamya medeniyetlerinde Şamanna olarak bilinirdi. Antik Mısır’da rölyeflerden bu iksiri Firavunların ve soyluların kullandığı bilinmektedir. Ayrıca yine Eski Mısır da İnsiyeler isimli bir tarikat müritlerine kademe atlattırıp rahip sınıfına çıkartabilmek için; Onları taş bir tabuta kapatır çok az sebze ve manna ile besler sadece özel ihtiyaçlarını gidermesi için tabuttan çıkartarak 2 yıllık bir ruhsal evrime tabii tutardı. 2. Yılın sonunda eğitimi tamamlayan kişi artık her istediğin de Astral seyahate çıkabilir ve ruhsal varlıklar ile iletişim kurabilirdi.
Manna altın elementinin belirli bir şekilde yakılarak elektriğinde dahil olduğu çeşitli karmaşık kimyasal işlemler ile elde edilen monoatomik beyaz bir tozdur. Bu beyaz toz yüksek devirli altın ve platin grubu metallerden oluşur ve dünya’da bilinen en iletken maddedir. Manna kullanımına başlanmadan önce 40 günlük hayvansal ürünlerin yenmediği özel bir diyet uygulanır. Sonra düzenli olarak kullanımı neticesin de Kanseri yok etmek, kötü huylu tümörleri ortadan kaldırmak, beynin çok daha fazla nöron üreterek daha fazla çalışmasını sağlamak, 6. His’i açıp istenildiğinde belirli bir konuda transa geçebilmek gibi temel özelliklerinin yanı sıra daha başkaca bir çok hastalığa iyi gelmektedir. Manna ;"Monoatomik" yapıda bir madde olduğundan bir şişeye konduğunda şişenin dışına çıkmaktadır. Ancak su ile dulu bir şişede muhafazası mümkün olmaktadır.  Manna’nın etkileri hakkında bildiklerimiz sadece buz dağının görünen yüzüdür. Bu sırlarla dolu altın tozunun bilinmeyen bir çok işlevi daha vardır. 
Şimdi bu yazılanların İK ile ne ilgisi var? dediğinizi duyar gibiyim. Yazıda da belirtildiği üzere Manna çok özel bir madde ve gizli bir formül ile yapılmaktadır. Bu gizli formülün insan beyninde ve vücudunda bir takım önemli tesirleri olduğundan ve 6. hissi ve beyin kapasitesini arttırdığından bahsedilmektedir. Dolayısı ile bu özel ve gizli maddeden hareket ile insan kaynakları çalışanlarının işlerini yaparken sanki manna içmiş bir kişide olduğu gibi tüm algıları açık olarak minimum hata ile mülakat yapmaları ve doğru insanı işe almaları fikri bende belirdi ve espri ile karışık bu yazıyı kaleme almak istedim. :) İnsan Kaynakları çalışanları, daha önce birçok yazımda da belirttiğim üzere kendilerini her yönden geliştirmiş ve şirketi temsil edebilecek kapasitede olmalıdır. Özellikle İK'nın "İşe Alım" yani mülakat kısmında yaptığı hataları, sosyal medya üzerinden paylaşan adaylar sayesinde hemen hemen her gün okumaktayız. 
Hal böyle iken, İK çalışanları kendilerini  yenileyerek, tıpkı "Manna" maddesinin tanımında da belirtildiği gibi tam kapasite ile doğru analiz yaparak ve doğru insanı işe alma konusunda minimum hata ile çalışma yapmalıdır. ( İK çalışanları manna içsin demiyorum tabi :) zaten bulmaları da oldukça zor, üstelik de pahalıdır. ) Yukarıda da belirtildiği üzere manna, monoatomik yapıda bir madde olduğu için, toz halinde bir şişeye konulduğunda madde şişenin dışına çıkmaktadır. Yani manna çok özel bir formda olduğu için adeta kabuğunu kırarak dışarıya çıkıyor. Maddenin bu özelliğini İK ya uyarlarsak, İK kendisini sürekli geliştirip yenilemelidir. Algı ve bilgi  olarak yerinde saymamalıdır.
Dolayısı ile işletmeye davet edilen adaylar iyi analiz edilmeli ve  sadece CV sinde marka bir yerde deneyim yapmış diye aday, hak etmediği halde işe alınmamalıdır. Yazımı şu cümle ile sonlandırmak istiyorum. Tıpkı manna gibi şişenin dışına çıkmak sizin elinizde!Diğer tüm İK cılardan kalitenizi ve farkınızı ortaya koyun! ve sıradan biri olmayın. Alaattin'in sihirli lambasında olduğu gibi şişenin içinde " Cin" gibi biri var ancak hapsolmuş şekilde duruyor. Zekanızı ve algılarınızı açık tutun! Belirli şeyleri algılamak ve hissetmek için  Manna içmenize gerek yok! :)  Yapacağınız şey çok basit! Sadece mülakatlarda şişenin dışına çıkın ve dışarıdaki dünyayı keşfedin!
Mesut YÜKSEL
Kaynak: Manna ile ilgili kaynak www.kultbilgi.com

17 Ağustos 2017 Perşembe

UZMANLIK AĞITI

UZMANLIK AĞITI

Yıl 2012 çıktı yasa
İşsizliğe olur mu çare?
İnsanlar okudu aldı ilim
Dedik bu iş en güzel bilim

Okulu, kursu eğitimiydi
Yıllar geçti gitti böyle
Bizlerin geleceğe yatırımıydı
Umutlandık şöyle böyle

Habire değişti yasa, kanun
Yılmadık okuduk kitabını bunun
Ancak bunca emek ve çaba?
Karşılık buldu mu devlet baba?

Hekimlik kutsal kurtarır hayat
Gerek tedavi, gerek ameliyat
Uzman işte aldırır önlem
Hekimlik kadar gerekir önem!

Kimse ölmesin, sakat kalmasın
Meslekte hakkını herkes alsın
Devlet vermezse bizlere önem
Kim alacak kazaya önlem?

Devlet baba, devlet baba..
Sen olmazsan derde çare…
Kim tutar elimizden bizim?
Kazaya kader mi diyelim?

Mesut YÜKSEL

30 Ocak 2017 Pazartesi

BİR DEĞERDİR UZMAN








İşçi sağlam eve dönüyor
Çocuğu ona sarılıyor
İşte uzman bunu sağlıyor
Bir değerdir uzman
İnsan hayatı kutsal emanet
Uzman eder mi buna hıyanet
Ve tabi ki en nihayet
Bir değerdir uzman
Baretiyle gözlüğüyle
Ayakkabısı eldiveniyle
Patronu ve işçisiyle
Bir değerdir uzman
Evrakıyla dosyasıyla
Bilgisiyle görgüsüyle
Örnek çalışmasıyla
Bir değerdir uzman
Sorumluluk mesleğimiz
Aşkımızdır hep işimiz
Kazasız iştir hedefimiz
Bir değerdir uzman
Mesut YÜKSEL

Twitter Delicious Facebook Digg Stumbleupon Favorites More

 
Design by Free WordPress Themes | Bloggerized by Lasantha - Premium Blogger Themes | Colgate Coupons