Liderlik hakkında on binlerce kitap ve makale yazılmıştır. Hemen hemen tüm yazılanlar iyi bir liderde olması gereken özelliklerde ortak fikirde buluşurlar. Liderlik doğuştan gelir savını öne sürenler ve sonradan da geliştirebilir diyenler aslında ortak bir noktada buluşurlar. O da liderliğin doğuştan geldiğidir. Liderlik kişilik ve karakter özelliğimizin etkisi ile bilgi birikimi ve deneyimlerimizin de ona eşlik ederek güçlü bir hitabet ile kitleleri etkileme becerisi olarak tanımlayabiliriz.
Bu benim tanımım. Bu tanıma karizmatik olma özelliğini de eklersek Liderlik tam manası ile vücut bulmuş olur. Elbette iyi bir lider çok okumalı, araştırmalı, zeki olmalı, vizyon sahibi olmalı, çok iyi gözlem ve empati yeteneği olmalı vs. Bunun gibi bir çok kişilik özelliğini bünyesinde barındırabilmelidir. Günümüzde şirketlere baktığımızda genelde CEO olarak tabir edilen üst düzey yöneticilerin bir çoğunda Lider özelliklerinin bulunduğunu görmekteyiz. Siyasi liderleri incelediğimizde ise yukarıda saydığım özelliklerin kimilerinde olduğunu kimilerinde ise bir kısmının olduğunu gözlemlemekteyiz. Dolayısı ile her lider karizmatik lider midir? Sorusu burada karşımıza çıkmaktadır.
Her lider karizmatik bir lider değildir elbette. Karizma doğuştan gelen bir özelliktir ve herkeste bulunmaz. Dolayısı ile karizmatik liderlerin kitleleri etkileme becerisi olarak diğer lider tiplerine göre çok daha başarılı oldukları tarihi belgeler ışığında anlaşılmaktadır. Bir insan bazen konumu gereği Lider pozisyonda olabilir ve binlerce insana hitap etmek zorunda kalabilir. Bu onun gerçek anlamda Lider olduğu anlamına gelmez. Objektif ve evrensel kriterleri baz aldığımızda bu kişilerin liderlik özellikleri taşımadıkları çok rahat anlaşılabilmektedir.
Dolayısı ile Lider olabilmek başlı başına güçlü ve özel bir kişilik gerektirir. Her yönetici lider olamayacağı gibi her lider aslında çok iyi bir yöneticidir. Buradaki ayrım çok önemlidir. Yönetici genelde çok daha küçük bir alanın sevk ve idaresi için memur edilmiştir ve genelde ast üst ilişkileri ve yasalardan doğan otorite gücünü kullanarak maiyetindeki insanları idare eder. Liderler ise genelde yasalardan ziyade liderlik ve kişilik özelliğinin gücü ile çok daha geniş halk kitlelerini sevk ve idare edebilir.
Bu bariz örnek bile ikisi arasındaki farkı anlamamızda bize yol gösterici olmaktadır. Günümüzde bir çok şirket yanlış İK politikası nedeni ile yeteneğe, yaratıcılığa ve kişiliğe değer vermeyerek mülakatlarda belki de bir çok Lideri eliyor. Liderlik sadece iyi bir üniversiteden mezun olarak etiket yapmak değildir. Liderlik diploma ile ölçülecek bir olgu da değildir. Liderlik yetenektir, yaratıcılıktır, sağlam bir kişiliktir ve cesarettir.
Bu özellikler ise çoğu zaman uysal eleman arayan şirketleri ürkütmektedir. Eğer şirketinizi geleceğe taşıyacak vizyoner insanlar ile yola çıkmak ve ilerlemek istiyorsanız etikete değil kişiliğe şans verin ve içinizden yeni liderler ve yeni yöneticiler yaratarak uzak ufuklara doğru yelken açın.
Mesut YÜKSEL