Tarih boyunca insanlar toplu halde yaşamak zorunda olduğundan sürekli değişerek ve evrilerek arkalarında kümülatif bir şekilde kültürel ve bilimsel hazineler bırakıp gelecek nesillerin hayatlarını kolaylaştırmışlardır. Ateşin bulunması, tekerleğin icat edilmesi ve metallerin işlenmesi ile insanoğlu yaşamında hep daha iyiye ve daha kaliteli yaşama doğru yelken açmayı başarmıştır. Antik çağda açılan tiyatrolar ile halk bilinçlenmeye başlamış, ilk demokratik oluşumlar gözlemlenmiş ve kültürel faaliyetler, opera, bale vb. sahne sanatları ile halk iç içe yaşamaya başlamıştır.
İnsanoğlu varoluşundan beri hep evreni ve kendisini tanıma gayreti içerisinde olarak günümüze kadar bilimsel veriler ışığında ilerlemiştir. Yaşamımızı daha pratik ve daha konforlu bir hale getiren buluşlar ile insanlık bilime, kültüre ve medeniyete çok çabuk adapte olmuş ve her geçen gün bilimin öncülüğünde üretilen yeni teknolojiler ile yaşamımızı geleceğe hazırlayamaya çalışmıştır. Aklın, kültürün, sanatın ve bilimin ışığında insanlık sürekli bir değişim ve gelişim içerisine girerek daha çağdaş insanlar olabilmeye gayret etmiştir.
Bunca gelişim içerisinde bizim izleyeceğimiz yol peki ne olmalıdır? İnsanlığın günümüze kadar getirdiği kültürel mirastan olabildiğince istifade ederek, geçmiş tarihimizin izlerinden ders alıp ileriye sağlam bir şekilde ilerleme hedefinde olmalıyız. İnsanlığın bıraktığı ortak kültür mirasına sahip çıkmalıyız. Her milletten bilim, sanat insanlarının ve düşünürlerin bıraktığı ortak akıl ile hareket ederek, insanlığa bırakılan evrensel değerleri kendi tarihsel ve kültürel mirasımız ile harmanlayarak ileriye doğru bir rota çizmeliyiz.
Geleceği şekillendirme öngörüsüne sahip olan milletler, geçmişinden kopmayan ve tarihinden aldığı güçle geleceğe yön veren milletler olmuştur. Kentleşmenin başlaması ile artan hızlı nüfus artışı sanayi devrimini tetiklemiş ve oluşan bu seri üretim neticesinde bir takım yenilikler insanoğlunun hayatına hızla girmeye başlamıştır. İş ve işçi hakları, üretilen ürünlere yeni pazar arayışları , seri ve kaliteli üretim ve marka algısı gibi olgular hayatımıza girmeye başlamıştır.
Seri üretim ve fabrikalaşma ile gelen sanayi ve ticaret hayatı, sosyal hayatımızda da bir çok gelişmeyi beraberinde getirmiştir. Bu gelişim ve yenilik fırtınası ile her geçen gün insanoğlunun hayatı çok daha pratik ve kolay bir hale gelmiş , birçok alanda fabrikalar ve ticari işletmeler açılmıştır. Açılan bu işletmelerde ileriye dönük arge çalışmaları ile yoğun teknoloji ve eğitim yatırımları yapanlar gelecekte de var olmayı başarmış ,ürettikleri kaliteli hizmet ve ürünler ile de toplumda sağlam bir marka algısı yaratarak hafızalara kazınmıştır.
Bir ticari işletme gelecekte de var olabilmek için ne gibi yollar izlemelidir?
- Öncelikle toplumda bir marka algısı yaratmalıdır. Bunun için yoğun reklam ve iletişim faaliyetlerinde bulunmalıdır.
- Sağlam bir kurum kültürü olmalı ve işletme politikası belirlenmelidir.
- Yoğun teknoloji ve eğitim yatırımları yaparak işletme geleceğe hazırlanmalıdır.
- Tüm çalışanları çalışandan ziyade işletmenin bir değeri yada ortağı olarak görmek personelde moral motivasyon düzeyini artıracaktır.
- Demokratik bir kurum kültürü içerisinde çalışanların sosyal hakları iyileştirilmeli ve işletmeye aidiyet duygusu oluşturulmalıdır.
- Üretilen mal yada hizmetin kalite standardına uygunluğu yetkili organlarca sürekli denetlemeli ve bu denetim belirli periyotlarda bir rapor halinde üst yönetime sunulmalıdır.
- Rakip-fiyat analizleri yapılarak işletmenin sektördeki konumu ve yeri istatistiksel olarak raporlanmalı ve bu raporlar ışığında alınabilecek tedbir ve önlemler bekletilmeden devreye sokulmalıdır.
- Üretim yapan işletmelerde farklılaştırılmış ürünler ile yeni pazarlara girme hedefi belirlenmeli ve uygulamaya geçirilmelidir.
- İnovatif ve fütürist bir bakış açısına sahip işletmeler gelecekte de varlıklarını devam ettireceklerdir.
Bir insan yada ticari bir işletme olarak ilerlemenin en iyi yolu bilimden ve akıldan kopmamaktır. Bu doğrultuda yapacağınız her türlü yatırım kişisel olarak yada işletme olarak geleceğe yaptığınız altın bir yatırım olacaktır. Şüphesiz her işletme gelecekte de var olabilmeyi ve marka değerini daha üst düzeye çıkarabilmeyi ister.
Ancak tüm bu sayılanların işletme politikası olarak uygulanmaması işletmenin geleceğe yönelik varlık göstermesi noktasında tehlike arz eden bir durum oluşturur. İnsanlığın ve işletmelerin ilk hedefi geleceğe bir takım yenilikler ve güzellikler bırakabilmek olmalıdır.
Uçamıyorsan, koş; koşamıyorsan, yürü; Eğer yürüyemiyorsan sürün, ama hareket etmeye devam et! , Geleceğe yürümeyi sürdür…
Mesut YÜKSEL